Göçün İlk Anları: Umut, Heyecan ve Vedalar

Göçün İlk Anları: Umut, Heyecan ve Vedalar
Gitmeye Hazırlık: Umutlarla Doldurulan Valizler
Umutlarla doldurduğumuz valizler, heyecanla alınan uçak biletleri, kaygı ve mutlulukla karışık ev arayışı telaşları… Gitme hazırlığı sürecinde uğraşılan bürokratik meseleler, eşya kolilemeler ve araya sıkıştırılmış birçok veda. Yuvamızdaki son günlerde, hayaller ve umutlarla çıkılan yollarda geride bıraktığımız ve el salladığımız nice yüz…
Uçağın Kalkışı ve Bilinmezliğe Yolculuk
Tüm bu telaşların ardından, uçak pistten kalkarken bir yandan gülümserken bir yandan da içimizde hissettiğimiz o sızı… Nefes nefese geçen anlar artık geride kalmış, sırtımızı yaslamışızdır bilinmezliğe doğru.
Etrafta konuşulan farklı diller, bilinmeyen bir ülkede polis kontrolünden geçiş, tanıdık olmayan bir havaalanında solunan ilk nefes… Yeni bir başlangıç, ama aynı zamanda yuvadan uzak, tamamen tanıdık olmayan bir yerde ilk gecenin getirdiği o boşluk hissi.
İlk Gece: Göçün En Zor Anı mı?
“Şu an burada ne yapıyorum? Tamamen yalnızım ve hiçbir şey tanıdık değil...”
O ilk gece, belki de göçün en zor anıdır. Geride bıraktığımız her şeyi hatırlarız uyumaya çalışırken. Hayaller ve umutlarla beraber vedalar da gelmek zorunda mıydı? Zihnimizde dönen bu sorularla uyuyakalırız.
Yeni 'Yuva’da İlk Sabah
Ve sonra…
Yeni "yuva"da ilk sabaha gözlerimizi açarız.